DOKU (Doğa ve Kültür) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Göksal Çidem, Dünya Göçmen Kuşlar Günü dolayısıyla açıklamada bulundu ve doğal hayatın korunmasının önemine dikkat çekti. Çidem yayınladığı açıklamada; “Kuşların ana göç yolu üzerinde ki en önemli su kaynaklarından biri olan barajlarımızın çevresi RES ve iletim hatları ile örümcek ağı gibi çevriliyor. RES ler kıyma makinası, iletim hatları da öldürücü tuzaklar. Ana kuş göç yolu üzerinde olan Istrancalarda, böyle devam ederse ki, ediyor. Kuşlara göç edecek gökyüzü ve dinlenecekleri, beslenecekleri ve su alanları kalmayacak. Göçmen kuşların birden fazla ülkenin sınırlarını geçmesi nedeniyle, uluslararası işbirliği onların etkili bir şekilde korunması açısından hayati önem taşıyor” dedi.DOKU Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Göksal Çidem tarafından Dünya Göçmen Kuşlar Günü ile ilgili basın açıklaması yayınlandı.“Bazı projelerle sular ve sulak alanlar tehdit altında”Çidem açıklamasında kuşların yaşadığı ekosistemlerin tehlike altında olduğunu ifade ederek; “14 Ekim'de dünyanın her yerinden kişi ve kuruluşlar bir araya gelerek farkındalık yaratacak ve harekete geçecek çalışmalar yapıyorGöçmen kuşların hayatta kalması için öncelikli olarak su ve sulak alanlar şarttır. Göçmen kuşlar, üremeden dinlenmeye ve göç sırasında beslenmek için göllere, nehirlere, göletlere, kıyıdaki sulak alanlara ve hatta bitkilere ihtiyaç duyarlar. Ancak yapılan bazı projelerle sular ve sulak alanlar tehdit altında. Hayati önem taşıyan ekosistemleri ve hem kuşlar hem de insanlar için temiz suyun kullanılabilirliğini tehlikeye atıyor. Aslında son 50 yılda dünyadaki sulak alanların yüzde 35'i kaybedildi ve yakın zamanda yayınlanan BM Dünya Su Raporu'nda şu anda 2 milyardan fazla insanın güvenli içme suyuna erişimi olmadığı tahmin ediliyor” şeklinde konuştu.Bazı projelerin kışların göç yolunu engellediğini söyleyen Çidem; “Gerçekler endişe verici: Dünya çapındaki mevcut kuş türlerinin yüzde 48'inde nüfus azalması yaşanıyor.Kuşların ana göç yolu üzerinde ki en önemli su kaynaklarından biri olan barajlarımızın çevresi RES ve iletim hatları ile örümcek ağı gibi çevriliyor. RES’ler kıyma makinası, iletim hatları da öldürücü tuzaklar. Ana kuş göç yolu üzerinde olan Istrancalarda, böyle devam ederse ki, ediyor. Kuşlara göç edecek gökyüzü ve dinlenecekleri, beslenecekleri ve su alanları kalmayacak” ifadelerini kullandı.“Uluslararası işbirliği onların etkili bir şekilde korunması açısından hayati önem taşıyor”Çidem “Göçmen kuşların birden fazla ülkenin sınırlarını geçmesi nedeniyle, uluslararası işbirliği onların etkili bir şekilde korunması açısından hayati önem taşıyor. Göçmen kuşlara ve ihtiyaç duydukları sularını ve yaşam alanlarını korumak ulusal ve uluslar arası biyo coğrafyada aciliyet ve önem arz ediyor. Ne yazık ki, İnsanoğlu el birliği ile yaptığı projelerle bu göç döngüsünü tehditler altında. Kuşların göçü durduğunda, leylekler bir şey getirmediğinde, yaşam alanlarında ki yapılaşmanın ve RES lerin bir işe yaramadığını anladığımızda çok geç olduğunu göreceğiz” diye konuştu.“Yıldız Dağları’nın kuş göç yolları açısından stratejik konumu göz önüne alınarak bölgede rüzgâr santrali kurulumundan kaçınılmalıdır”Çidem açıklamasına şu cümlelerle devam etti; “Şimdi eğri oturup doğru konuşalım ve düşünelim. Komşu kuş göç yolu üzerine RES kurmuyor. Gerekçe göçmen kuşlar zarar görür. RES leri iç kısımlara kuruyorlar.Biz bugüne kadar RES projelerine epey dava açtık. Açtığımız dava RES’lere değil, onların yanlış yere kurulmasına dava açtık. RES ler de doğru yere yapılmalı. Dava açma nedenimiz de doğru yer seçimi yapılmadığındadır. Edirne İdare Mahkemesi ve Danıştay kararları da haklılığımızı ortaya koymaktadır.Ülkemizin de taraf olduğu 9 Ocak 1984 tarih ve 84/7601 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak, 20 Şubat 1984 tarih ve 18318 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi.Madde 3. Akit Taraflar, II ve III no’lu ek listelerde belirtilen göçmen türler için önem taşıyan ve kışlama, toplanma, beslenme, üreme veya tüy değiştirme yönlerinden göç yollarına uygun ilişki konumunda bulunan sahaların korunmasına özel dikkat göstermeyi kabul ederler hükmü vardır.Madde 4. Akit Taraflar, bu maddede belirtilen doğal yaşam ortamlarının sınır bölgelerinde bulunmaları halinde, bunların korunması amacıyla, çabalarını uyumlu kılmak yönünden eşgüdüm sağlamayı taahhüt SONUÇ OLARAK “Yıldız Dağları tüm Palaearktik bölgenin ana kuş darboğazlarından birinin üstünde yer alır. Bu nedenle, bölgede rüzgâr santralleri inşa edilmesi tüm biyocağrafya bölgesindeki avifaunayı çok ciddi olarak etkileyecek olumsuz sonuçlar doğurabilir. Yıldız Dağları’nın kuş göç yolları açısından stratejik konumu göz önüne alınarak bölgede rüzgâr santrali kurulumundan kaçınılmalıdır.”Haber Merkezi