Kırklareli Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında anlamlı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Platform adına açıklamayı İlkay Budak Çinkılıç okudu. “Barışı, Yaşamı ve Halkların Kardeşliğini Savunuyoruz” başlığıyla yapılan açıklamada, dünyada ve bölgede süren savaşlar sert bir dille eleştirildi. Açıklamada, emperyalist politikaların, kapitalist sistemin krizini savaş ve yıkım üzerinden çözmeye çalıştığına dikkat çekildi.
Gazze ve Savaş Bölgelerine Vurgu: "İnsanlık Ölüm Döşeğinde"
Basın açıklamasında özellikle İsrail’in Gazze’deki saldırılarına dikkat çekildi. Süregelen bombardımanlar sonucu çocukların açlıktan öldüğü, hastanelerin çökmek üzere olduğu, milyonlarca insanın temel yaşam haklarından mahrum kaldığı vurgulandı. Gazze’de yaşananların tüm insanlığın vicdanında derin bir yara açtığı belirtilerek, dünyanın bu soykırıma sessiz kalmaması gerektiği ifade edildi.
Cihatçı Rejimlere ve Uluslararası Destekçilere Tepki
Kırklareli Emek ve Demokrasi Platformu, açıklamasında Suriye’de HTŞ rejiminin sivil katliamlarına ve bu rejime verilen uluslararası desteğe de dikkat çekti. Cihatçı grupların desteklenmesinin halkların geleceğini kararttığı ifade edilirken, bölgede laiklik, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin önemine vurgu yapıldı. Platform, tüm dış desteklerin kesilmesi ve halkların özgür iradesini esas alan bir çözüm sürecinin başlatılması çağrısında bulundu.
Kürt Sorunu Barışçıl Çözüm Zemininde Ele Alınmalı
Açıklamada, Türkiye’de yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt meselesine de değinildi. Şiddetin sona erdiği, demokratikleşmenin esas alındığı bir çözüm sürecinin hayati olduğu ifade edildi. Toplumsal barışın sağlanması ve demokratik, adil bir çözümün kalıcılaşması için siyasi iradenin samimi adımlar atması gerektiği vurgulandı.
Adalet, Demokrasi ve Temel Haklar Vurgusu
Barışın ancak hukukun üstünlüğü, adalet ve demokrasi temelinde inşa edilebileceğine dikkat çekilen açıklamada; muhalif siyasetçilerin, belediye başkanlarının ve toplumun çeşitli kesimlerinin yargı eliyle baskı altına alınmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi. Hukuksuz şekilde tutuklananların serbest bırakılması ve demokratik hakların güvence altına alınması gerektiği belirtildi.
“Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi!”
Açıklamanın sonunda, platformu oluşturan emek, meslek ve demokratik kitle örgütleri adına barış, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik çağrısı yapıldı. Tüm halklar ve emekçiler barış politikalarını savunmaya, savaşın yıkıcı etkilerine karşı ortak mücadeleyi büyütmeye davet edildi. Platform, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi!” sloganıyla açıklamasını sonlandırdı.
HACER ZORTUL