OKU/YORUM

Rahmi Sağlık

Referandumdan öncesi EVET’i destekleyenlerle HAYIR’ı destekleyen konuşmacı ve açık oturumcuları dinleyince, köşe yazarların da yazılarını okuyunca tabiri caizse şaşkına dönersiniz.

Çünkü: Çizilen tablolar ve ortaya atılan iddiaların çok farklı olduğunu ve seçmeni gerdiğini görüyoruz…

EVET’i destekleyenler, Yeni Anayasa Değişikliği ile Türkiye’nin 60-70 yıldan beri hükümet oluşumlarında çekilen sıkıntıların, koalisyonlardaki siyasi anlaşmazlıkların ortadan kalkacağını söylüyor.

Bazı güçlerin ve bürokrasi ile hükümet karşıtı olanların, Hükümetlerin elini- kolunu bağladığını ve bu yüzden önemli icraatların yapılamaz hale geldiğini, şimdi ise yeni Anayasa düzenlemesiyle Türkiye’nin önü açılacağını, Türkiye’nin şahlanacağını savunuyorlar.

Kendi başlarına buyruk olan bazı kurumların denetleneceğini ve ayak bağı olmalarına fırsat verilmeyeceğini, herkesin üstlendiği görevi daha iyi yapması sağlanacağını belirtiliyorlar…

Türkiye’nin güçlü olmasından dış güçlerin ve bütün terör örgütlerinin endişelenmesi normal olabilir. Fakat içimizden bazıların bundan rahatsız olduklarına akıl erdiremediklerini de kaydediyorlar!..

* * * * *

EVET’e karşı çıkanlardan bazı yazarlar, konuşmacılar çıkıyor; “Referandum’da EVET çıkarsa Cumhuriyet elden gider, parlamenter sistem tarihe karışır, Türkiye’nin geleceği tehlikeye girer!” gibi iddialarda bulunurlar. Hatta bazıları daha da ileri giderek vatandaşlara aba altından sopa göstererek HAYIR’a yönlendirmeye çalışıyorlar.

”Eğer EVET çıkarsa bizim T.C. Vatandaşlığımız tehlikeye gidecek, geleceğimiz tek kişinin iki dudağı arasından çıkacak kelimeye bağlı kalacak. Eğer aklımızı başımıza almazsak ve yeni düzenlemeye HAYIR demezsek Cumhuriyet’le birlikte çok şey elden gidecek ve ülke bölünecek!” gibi ifadeleri kullanıyorlar…

* * * * *

Tabi bunları söyleyenlerde kendine göre haklı olabilir. EVET’çiler de haklı olabilir. “Fakat Ak Parti ile Devlet Bahçeli halkı kandırıyor ve EVET’e yönlendiriyor” diyenlere, Bende diyorum ki: “Artık kimse kimseyi kandıramaz… İnsanları kandıracakları sananlar ancak kendilerini kandırabilir.

Çünkü Türk Halkı geride kalan 60 yılı yaşadı. İhtilaller, muhtıralar, darbeler, koalisyonlar ve yaşanan çeşitli krizleri sıkıntıları yaşadı. Aylarca kurulamayan ve güvenoyu alamayan hükümetlerle haşir-neşir oldu.

Türk Halkı, Parlamentonun aylarca Cumhurbaşkanlarını seçemediği dönemleri, yağ, mazot, tüp gibi birçok ürünü almak için uzun kuyruklarda nöbet tuttu. 70 sente muhtaç olduğumuz yılları, memurun ve emeklinin maaşını ödemek için o dönemlerin hükümet yetkilileri, IMF kapılarını aşındırıp nöbet tuttuğu günleri de unutmadı. Türk Halkı, bunları bir daha yaşamak isteyeceğini sanmıyorum.

Kimse korkmasın, Mutafa Kemal Atatürk’ün 1923’te zorluklarla kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez. Türk Milleti kesinlikle buna izin vermez.