Kırklareli Sağlık Müdürlüğü tarafından 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada, kanserin ne olduğu, tedavi yöntemleri gibi bilgiler anlatıldı.HABER MERKEZİ
Açıklamada, şu cümlelere yer verildi: “Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme neden olur. Kanser hücreleri birikerek tümörleri oluştururlar. Tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilirler. İyi huylu tümörler kanser değildir. Bunlar sıklıkla alınırlar ve çoğu zaman tekrarlamazlar. İyi huylu tümörlerdeki hücreler vücudun diğer taraflarına yayılmazlar. En önemlisi iyi huylu tümörler nadiren hayatı tehdit ederler. Kötü huylu tümörler kanserdir. Kötü huylu tümörlerdeki hücreler anormaldirler ve kontrolsüz ve düzensiz bölünürler. Bu tümörler normal dokuları sıkıştırabilirler, içine sızabilirler ya da tahrip edebilirler. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Kanserin bu şekilde vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına metastaz adı verilir. Ülkemizde erkeklerde sırasıyla akciğer, prostat, kalın bağırsak, mesane ve mide kanserleri en sık görülürken, kadınlarda ise sırasıyla meme, tiroit, kalın bağırsak, rahim ve akciğer kanseri en sık görülmektedir. Kanser dünya genelinde önemli bir sağlık sorunudur. Toplumlarda büyük ölçüde sosyo ekonomik yüke, maddi ve manevi kayıplara yol açmaktadır. Bu anlamda halkın farkındalığının artırılmasına yönelik 04.04.2019 tarihinde Lüleburgaz Devlet Hastanemizde stant kurularak, Sağlık Bakanlığının konuyla ilgili görsel materyalleri asıldı. Hastanemiz eğitim birimi hemşiresi Tülay Yavuz Güder tarafından Kanserle ilgili broşürlerden dağıtılarak bilgilendirme yapıldı. Stant hastane çalışanları ve hastanemize başvuran vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Başhekim yardımcımız Op. Dr Can KURŞUN tarafından da tüm çalışanlarımıza Kanserlerle ilgili eğitim verilerek konuya dikkat çekilmeye çalışıldı. Kanser Tedavileri ise evreleme: kanserin nerede yerleştiğinin, nerelere yayıldığının ya da vücutta diğer organları etkilenip etkilenmediğinin tanımlanmasıdır. Evrenin bilinmesi, hasta için en uygun olan tedavi metodunun seçilmesi ve hastalığın seyrinin tahmin edilmesinde doktora yardımcıdır. Farklı tip kanserler için farklı evre tanımlamaları vardır. Kanserin evresini belirlemek için üç faktöre bakılır: İlk tümörün büyüklüğü nedir ve nerede yerleşmiştir? Tümör lenf nodlarına yayılmış mıdır? Kanser vücudun diğer bölgelerine yayılmış mıdır? Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek veya bu hücrelerin büyümesini kontrol altına almak için antikanser ilaçlar kullanılarak yapılan tedavidir. Kanser tedavisinde tek başına veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir. Kemoterapi ilaçlarının hemen hepsi kan yolu ile vücuda dağılarak kontrolsüz çoğalan hücrelere ulaşarak bu hücreleri öldürür veya kontrolsüz büyümesine engel olur. Cerrahi tedavi, kanserli dokunun vücuttan çıkartılmasıdır. Radyasyon tedavisi veya daha bilinen adıyla radyoterapi, hastanın Radyasyon Onkolojisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve uygulanmasına karar verilmesiyle başlar. Simulasyon işlemi sonrası radyasyon konusunda yetişmiş Fizik mühendislerinin de katılımıyla planlama ve fizik hesapları yapılır. Radyoterapide iyonizan radyasyon kullanılır. Amacı kanserli hücreleri yok etmek ve tümörü küçültmek olarak özetlenebilir. Radyoterapi sık olarak eksternal (harici) ve internal (dahili) olarak uygulanabilmektedir. Bazı hastalıklarda nadir olarak sistemik radyasyon da uygulanabilir. Harici radyoterapi en sık kullanılan radyoterapi şekli olup, hastalıklı bölgeye radyasyon ışın kaynağı bir makine yardımıyla dışarıdan verilmektedir. İnternal radyoterapide radyoaktif madde vücuda belli bir süre için yerleştirilerek uygulanmaktadır. Sistemik radyasyon tedavisinde de radyoaktif madde hastaya damardan ya da ağızdan hap şeklinde verilmektedir. İnternal tedavi ve sistemik radyasyon tedavisi için belli bir süre hastanede yatmak gerekebilmektedir.
Biyolojik tedavi immünoterapi olarak da bilinmektedir, kansere karşı vücut savunma mekanizmalarını harekete geçirir. Hormonal tedavi vücuttaki hormon miktarını değiştirerek meme, prostat kanseri ve üreme sistemi kanserlerinin tedavisinde kullanılır. Kanserden korunma yöntemleri, önemli risk faktörlerinin değiştirilmesi veya önlenmesi, kanser yükünü önemli ölçüde azaltabilmektedir. Bu risk faktörleri şunlardır: Sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin kullanımı, pasif içici olma (sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin dumanına maruziyet), fazla kilolu veya obez olma, düşük meyve ve sebze alımı, sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, alkol kullanımı, cinsel yolla bulaşan İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, hepatit B (HBV) veya diğer kanser yapıcı enfeksiyonlar, iyonize ve ultraviyole radyasyon, kentsel hava kirliliği, katı yakıtların kullanımıyla oluşan kapalı alan dumanı, kansere neden olabilecek maddelere çalışma ortamlarında maruz kalmak Kanserden korumaya yönelik önlemler şu şekilde sıralanabilir: Sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin hiçbirini kullanmamak. Pasif içici olmama, dumansız alanlar oluşturma. Sağlıklı (normal) kiloya ulaşmak ve bunu korumak. eterli ve dengeli (sağlıklı) beslenmek. Yeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmak. Yeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmak. Güneş ışınlarına fazla maruz kalmamak, dik geldiği zamanlarda uzak durmak ve koruyucu önlemler almak. Çalışma ortamlarında kansere neden olabilecek maddelere karşı kaynağında koruyucu önlemler almak. Çalışma ortamlarında kansere neden olabilecek maddelere karşı kaynağında koruyucu önlemler almak. Kadınlar için emzirmek. Hepatit B ve HPV aşılarını yaptırmak. Kentsel hava kirliliğinin azaltılması. Katı yakıtları kullanmamak. Kanser taramalarını yaptırmak”
Mümün Engin Gündoğdu
Yapılan açıklamada, kanserin ne olduğu, tedavi yöntemleri gibi bilgiler anlatıldı.HABER MERKEZİ
Açıklamada, şu cümlelere yer verildi: “Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme neden olur. Kanser hücreleri birikerek tümörleri oluştururlar. Tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilirler. İyi huylu tümörler kanser değildir. Bunlar sıklıkla alınırlar ve çoğu zaman tekrarlamazlar. İyi huylu tümörlerdeki hücreler vücudun diğer taraflarına yayılmazlar. En önemlisi iyi huylu tümörler nadiren hayatı tehdit ederler. Kötü huylu tümörler kanserdir. Kötü huylu tümörlerdeki hücreler anormaldirler ve kontrolsüz ve düzensiz bölünürler. Bu tümörler normal dokuları sıkıştırabilirler, içine sızabilirler ya da tahrip edebilirler. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Kanserin bu şekilde vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına metastaz adı verilir. Ülkemizde erkeklerde sırasıyla akciğer, prostat, kalın bağırsak, mesane ve mide kanserleri en sık görülürken, kadınlarda ise sırasıyla meme, tiroit, kalın bağırsak, rahim ve akciğer kanseri en sık görülmektedir. Kanser dünya genelinde önemli bir sağlık sorunudur. Toplumlarda büyük ölçüde sosyo ekonomik yüke, maddi ve manevi kayıplara yol açmaktadır. Bu anlamda halkın farkındalığının artırılmasına yönelik 04.04.2019 tarihinde Lüleburgaz Devlet Hastanemizde stant kurularak, Sağlık Bakanlığının konuyla ilgili görsel materyalleri asıldı. Hastanemiz eğitim birimi hemşiresi Tülay Yavuz Güder tarafından Kanserle ilgili broşürlerden dağıtılarak bilgilendirme yapıldı. Stant hastane çalışanları ve hastanemize başvuran vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Başhekim yardımcımız Op. Dr Can KURŞUN tarafından da tüm çalışanlarımıza Kanserlerle ilgili eğitim verilerek konuya dikkat çekilmeye çalışıldı. Kanser Tedavileri ise evreleme: kanserin nerede yerleştiğinin, nerelere yayıldığının ya da vücutta diğer organları etkilenip etkilenmediğinin tanımlanmasıdır. Evrenin bilinmesi, hasta için en uygun olan tedavi metodunun seçilmesi ve hastalığın seyrinin tahmin edilmesinde doktora yardımcıdır. Farklı tip kanserler için farklı evre tanımlamaları vardır. Kanserin evresini belirlemek için üç faktöre bakılır: İlk tümörün büyüklüğü nedir ve nerede yerleşmiştir? Tümör lenf nodlarına yayılmış mıdır? Kanser vücudun diğer bölgelerine yayılmış mıdır? Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek veya bu hücrelerin büyümesini kontrol altına almak için antikanser ilaçlar kullanılarak yapılan tedavidir. Kanser tedavisinde tek başına veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir. Kemoterapi ilaçlarının hemen hepsi kan yolu ile vücuda dağılarak kontrolsüz çoğalan hücrelere ulaşarak bu hücreleri öldürür veya kontrolsüz büyümesine engel olur. Cerrahi tedavi, kanserli dokunun vücuttan çıkartılmasıdır. Radyasyon tedavisi veya daha bilinen adıyla radyoterapi, hastanın Radyasyon Onkolojisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve uygulanmasına karar verilmesiyle başlar. Simulasyon işlemi sonrası radyasyon konusunda yetişmiş Fizik mühendislerinin de katılımıyla planlama ve fizik hesapları yapılır. Radyoterapide iyonizan radyasyon kullanılır. Amacı kanserli hücreleri yok etmek ve tümörü küçültmek olarak özetlenebilir. Radyoterapi sık olarak eksternal (harici) ve internal (dahili) olarak uygulanabilmektedir. Bazı hastalıklarda nadir olarak sistemik radyasyon da uygulanabilir. Harici radyoterapi en sık kullanılan radyoterapi şekli olup, hastalıklı bölgeye radyasyon ışın kaynağı bir makine yardımıyla dışarıdan verilmektedir. İnternal radyoterapide radyoaktif madde vücuda belli bir süre için yerleştirilerek uygulanmaktadır. Sistemik radyasyon tedavisinde de radyoaktif madde hastaya damardan ya da ağızdan hap şeklinde verilmektedir. İnternal tedavi ve sistemik radyasyon tedavisi için belli bir süre hastanede yatmak gerekebilmektedir.
Biyolojik tedavi immünoterapi olarak da bilinmektedir, kansere karşı vücut savunma mekanizmalarını harekete geçirir. Hormonal tedavi vücuttaki hormon miktarını değiştirerek meme, prostat kanseri ve üreme sistemi kanserlerinin tedavisinde kullanılır. Kanserden korunma yöntemleri, önemli risk faktörlerinin değiştirilmesi veya önlenmesi, kanser yükünü önemli ölçüde azaltabilmektedir. Bu risk faktörleri şunlardır: Sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin kullanımı, pasif içici olma (sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin dumanına maruziyet), fazla kilolu veya obez olma, düşük meyve ve sebze alımı, sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, alkol kullanımı, cinsel yolla bulaşan İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, hepatit B (HBV) veya diğer kanser yapıcı enfeksiyonlar, iyonize ve ultraviyole radyasyon, kentsel hava kirliliği, katı yakıtların kullanımıyla oluşan kapalı alan dumanı, kansere neden olabilecek maddelere çalışma ortamlarında maruz kalmak Kanserden korumaya yönelik önlemler şu şekilde sıralanabilir: Sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin hiçbirini kullanmamak. Pasif içici olmama, dumansız alanlar oluşturma. Sağlıklı (normal) kiloya ulaşmak ve bunu korumak. eterli ve dengeli (sağlıklı) beslenmek. Yeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmak. Yeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmak. Güneş ışınlarına fazla maruz kalmamak, dik geldiği zamanlarda uzak durmak ve koruyucu önlemler almak. Çalışma ortamlarında kansere neden olabilecek maddelere karşı kaynağında koruyucu önlemler almak. Çalışma ortamlarında kansere neden olabilecek maddelere karşı kaynağında koruyucu önlemler almak. Kadınlar için emzirmek. Hepatit B ve HPV aşılarını yaptırmak. Kentsel hava kirliliğinin azaltılması. Katı yakıtları kullanmamak. Kanser taramalarını yaptırmak”
Mümün Engin Gündoğdu