Kırklareli İl Müftüsü Aydın Yığman, İnanç Zafiyeti ve Dini Tahrif ile ilgili açıklama yaptı.“Genel kabule göre, “dinen inanılması zorunlu olan esas ve hükümlerin doğru ve gerçek olduğunu kalp ile tasdik dil ile ikrar ederek kabul etmek” şeklinde tanımlanan iman; duygu düşünce ve davranış boyutları olması açısından artma ve eksilme yönlü bir yapı arz etmektedir. Salih amelin varlığı ve günahlardan kaçınmak imanı artırdığı ve kuvvetlendirdiği gibi bunun tam tersi bir durum ise imanı eksiltmekte ve zayıflatmaktadır. Allah ve Resulü’nün müminlerden istediği iman, her yönüyle tam ve kuvvetli olan kâmil bir imandır.” Diyen Kırklareli İl Müftüsü Aydın Yığman, yaptığı açıklamasında, şunları kaydetti: “İmanın en alt ve en zayıf derecesi mücerret imandır. Mücerret iman; inanılması zorunlu olan hususların doğru olduğunu nazarî ve vicdanî olarak bilmek demektir. Bu tür iman vicdanın derinliklerinde gizli kalan, tutum ve davranışlara yansımayan pasif bir imandır. Kamil iman ise insanda pasif değil aksine aktif bir etkiye sahiptir. İmanda düşünceden ziyade duygu ön plandadır ve ancak iman kalbe yerleştiğinde duygu, düşünce ve davranışlarını yönetmeye ve yönlendirmeye başlar. Bundan dolayı iman henüz kalplerine girmediği için “iman ettik” diyen bedevilere, “iman ettik demeyin” denilmiş ve Müslüman olarak kabul edilmişlerdir. ( Hucurat 49/14) Sorun imanın yokluğu değil, o imanın sözde kalıp öze yerleşmemesidir. İlk aşama teslim olmak anlamına gelen Müslüman olma aşamasıdır. İkinci aşama delil ve huccet olmadan olduğu gibi kabul etme yani taklit aşamasıdır. Son aşama ise, dini ve akli delillerle güçlendirilmiş, bilgiye, araştırma ve kavramaya dayalı tahkiki imandır. Esas olan her Müslüman’ın tahkiki imana sahip olması, neye, niçin ve nasıl inandığının bilincini taşımasıdır. Tahkiki iman, müminleri dini tahrif eden tüm unsurlardan, her türlü bidat, hurafe ve batıl inançlardan koruyan, din istismarcılarına karşı uyanık olmayı sağlayan bir iç dinamiktir. Tahkiki iman, müminlerin her türlü zararlı ve yıkıcı ideolojilerden korunmasında en büyük amildir. Dolayısıyla her türlü yanlış düşünce ve uygulamaların tuzağına düşmemek için müminlerin hakiki iman sahibi olmaları gerekmektedir. Bunun yolu ise imanın Kur’ân ve sünnet eksenli doğru ve kesin bilgiye dayalı olması ve bu iki kaynakta inanılması istenen bütün esasları ve hükümleri tam anlamıyla içselleştirmeye bağlıdır. Üç aylık yoğun bir iklimden geçtik. Bu günlerde yaklaşan Ramazan Bayramı’nın sevincini yaşarken, alıştığımız manevi atmosferi geride bırakmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu ayda Kuran ile hemhal olurken ayetlerin ışığı ile gönlümüzü, yolumuzu aydınlattık, teravih ve iftarlarda bir arada ibadet etmenin mutluluğunu yaşadık, rahmet yağmurlarında yıkanıp tövbe ile arındık. Güzelliklerin Ramazan ayı ile sınırlı kalması, bu ay bitince yeniden eski yaşama dönülmesi bu ayın ruhuna aykırıdır. Ramazan bizler için gelip geçen bir mevsim değil değişimin başlangıcı olsun. Ey kalplerin sahibi olan Allah’ım bizi kavuşturduğun bu rahmet ayında kalplerimizi, zihinlerimizi, bedenlerimizi rahmetinle arındır. Fark ederek, hissederek ve anlayarak geçirmemizi bize nasip et.” BİR AYET“Müminler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. İşte onlar gerçek müminlerdir.” (el-Enfâl 8/2-4). BİR HADİS“Şu üç özellik kimde bulunursa o kişi imanın tadına erer: Allah ve Resulü’nü herkesten çok sevmek, bir kimseyi sadece Allah için sevmek, imandan sonra küfre dönmekten, ateşe atılmaktan çekindiği gibi çekinmek.” (Buhârî, “Îmân”, 9; Müslim, “Îmân”, 67.)BİR FETVASORU: İhtiyaç için kullanılan araç gereçlere zekât düşer mi?CEVAP: Sanat ve mesleğin icrası için gerekli olan araç-gereç, makine ve malzemeler, aslî ihtiyaçlar kapsamında yer alır. Dolayısıyla bunların zekâtının verilmesi gerekmez. Ancak, kişinin kendi mesleğinin icrası için değil de, ticaret için üretilen veya alınıp satılan araç-gereç, malzeme ve makinelerin zekâtının verilmesi gerekir (Zeylai, Tebyin, I, 253; el-Fetava’l-Hindiyye, I, 190). (DİYK, Fetvalar, s.395).
Gündem
Yayınlanma: 28 Nisan 2022 - 09:44
"İnanç Zafiyeti ve Dini Tahrif"
Kırklareli İl Müftüsü Aydın Yığman, İnanç Zafiyeti ve Dini Tahrif ile ilgili açıklama yaptı
Gündem
28 Nisan 2022 - 09:44