Şenol Goncagül
Siyaset hint filmi gibi, karıyşık ve kaoslu halde devam ediyor.
Sürekli olarak, farklı ve enteresan kulis bilgileri geliyor. Bunları alıp, geldiği şekli ile sosyal medyada paylaşıyoruz.
Doğırudur veya değildir, bunu bilmemekle birlikte. Kulis bilgileri olarak bildiriyoruz.
Gazeteciyiz ya; bizim de kendimize göre önemli yerlerde tanıdığımız hatırlı dostlarımız var. Genel merkezlerde, üst kademelerde, danışmanlar filanlar…
Bizim işimiz de, o kulisleri analiz ederek, okurumuza aktarmak…
Bunları paylaşırken de (teyit edilmemiş, kulis bilgileri ) olarak, altını çiziyoruz.
Bunları okurumuzla paylaştığımızda da, onlardan gelecek yorumlara bakıyoruz. Buna göre de, yeni gelişmelerle harmanlıyoruz.
Bilenleriniz hatırlar; 37 yıldan beridir aktif gazetecilik yapıyorum. Sürekli basın kartı sahibiyim. Gazete sahipliğinden, medya yayın yönetmenliğine kadar da bir çok farklı ve önemli görevlerde buluhndum.
Çömez filan değilim, anlayacağınız…
*
Bu paylaşım ve haberlere, yorum yapanlara bakıyorum; Kimileri, kendi bildikleri çerçevesinde, aktarımlarda bulunuyorlar. Ne güzel işte…
Kimileri de, yapılan paylaşımlara rağmen, yanlış olan yönleri dile getiriyorlar. Eyvallah.
Kimileri de; siyasette hedefledikleri yerlere bir türlü gelememiş ama , bir çıkış yaparak ve tribünlere oynayarak, kendi kitlelerine mesaj vermek ve öne zçıkmak derdindeler..!
Bu sınıfa girenlere ifrit oluyorum işte ben de…
Yan sanayii partililer siz i gidi…
Anlayacağınız dilden konuşalım bsizlerle de, öyle ise…
Karar sizin…
*
Birisi çıkmış; son kulislerle ilgili paylaşımlar için “Bu tür asparagas haber ve yorumlarla partimize zarar veriyorsunuz!” diyor.
Hadi oradan ..!
Bakıyorsunuz; bürokraside yaptığı işleri eline, yüzüne bulaştırmış, siyasette de gölgede kalmış, adam yokluğunda bir yerlere çalışmış, az çok, çok laf üreten birisi!
*
Öncelikle; yapılan yorumların, gelen kulis bilgileri olduğunu açıkça belirtiyorum. Hiçbir parti veya partiliye zarar vermek gibi bir derdim de yok! Partilin de değilim. Herhangi bir parti üyesi veya yandaşı da değilim.
Yaptığım paylaşım ve yorumlara da, parti içindeki gerçek yetkili ve görev sahibi isimlerdenm onay veya bilgilendirmeler geliyor.
Yani, ortada senlik bir durum da yok…
Sen git, başka bir kum havuzunda oyna. Giderken yanına misketlerini filan da al..!
Ne zaman ki; o parti içerisinde söz sahibi, başarılı, kitlelerin kabullendiği bir isim olursun, o zaman gel seninle de konuşalım..!
Yolun açık olsun…
Biri de çıkmış: “ Bu tür eleştirileri parti binalarındaki toplantılarda, kendi içimizde yapalım” demiş.
Ee .birader; öncelikle ben ne senin, ne de hiçbir partinin üyesi değilim!
Eleştirmek gerektiğinde, köküne kadar eleştirme yetkisine sahip, tarafsız bir gazeteciyim.
Hani sizin genel başkanınız da; “Eleştirileri en çok bana yapacağınız bir Türkiye için geliyoruz” demiyor muydu?!
Sen, genel başkanından daha az mı hoşgörülüsün ?!
Partideki eleştirilere KIZMA görevinde bulunan, yetkili filan mısın?!
Anlayamadım..!
*
Bugüne kadar hiç kimsenin uzmanlık işine burnumu sokmadım. Bunu etik de bulmadım.
Ancak; önüne gelenin gazetecilik ayarı vermeye çalışmasına ve ders verebilme cüretini de anlayabilmiş değilim!
Haa! Çok meraklıysan bu işe; git müracaatını yap ve sen de bir gazete sahibi ol veya ahbabın birinde, köfteden köşe yazarlığı filan yap!
Belki o zaman, olmaz ya, ayar vermeyi filan deneyebilirsin!
Çakma siyasetçiler siziii..!
Hiçbir şey bilimiyorsanız bile, sesinizi çıkarmadan oturun oturduğunuz yerde de, sizi adam sanmaya devam etsinler..!
Açtırmayın bana kutunuzu..!
Başkalarına ayar vermeye çalışırken, kendi çukurunuz da boğulur, gidersiniz..!
Bilmem anlaşıldı mı?!
Hodri meydan…
*
Önemli bir sağlık sorunu nedeniyle, 33 aydır devam eden tedavimi nihayet sonuçlandırmış bulunuyorum.
Şükürler olsun.
Gördüm ki; meydan biraz boş kalmış gibi!
Bundan böyle, sahalarda, bilmedikleri gazetecilik mesleğini, üstadlarına öğretmeye çalışan çakallara hadlerini bildirmek üzere geri döndüm.
Hodri meydan…
Hodri meydan…
Hodri meydan…
Bekliyorum…