"ÇOK YÖNLÜ DENETLENİYORUZ"

En çok üzerinde durulan ve suçlanan sanayi kuruluşu idi. Suçlanmak bir yana, alkışlanması ve desteklenmesi gereken bir işletme olarak çıktı karşımıza. MAYBİ; bölgenin yüz akı olmaya devam ediyor …

 

 

ORTADA ÖLÜ BALIK YOKTU. GÖRÜNTE VE FOTOĞRAFLAR ÖNCEKİ YILA AİT GİBİYDİ

Sosyal medyada yer alan bazı iddia ve paylaşımlara göre; Tekirdağ Malkara İlçesinde peyniraltı tozu üreten MAYBİ adlı fabrikanın dereye deşarj ettiği atıklar yüzünden; derede çevre kirliliği olduğu ve yoğun şekilde balık ölümleri yaşandığı öne sürülüyordu. Balık ölümlerine ait video ve fotoğrafların geçtiğimiz yıla ait olduğu, fabrikadan da dereye arıtılmadan giden kirli atığın bulunmadığı ortaya çıktı.

 

KUTU

TESKİ ORADA NE İŞ YAPIYOR ?!

Fabrika atıklarının peşine düşüp, derelerde kirli atık, ölü balık ve çevre kirliliğinin izlerini sürerken; fabrikaya birkaç km sonra başlayan köylere kadar dere tertemiz akıyor, köylerden başlayan kirlilik, yol üzerinden akıp giden açık fosseptik akıntıları, tarım ve hayvancılık nedeniyle, yer yer artmış görünüyordu.

 

Şenol Goncagül / Ceyhun Çolak

Malkara / Özel Haber

 

Aslında, geçtiğimiz senelerde bu zamanlarda da, benzer iddialar gelirdi oradan! Dereler kirlenirdi, balıklar ölürdü. Güzergah da ki tek sanayi kuruluşu olan MAYBİ fabrikası da, birileri tarafından hedefe oturtulur, şamar oğlanı yapılırdı! Bu sene de benzer paylaşımlar ve haberlerle anılmaya başlayan o derelerin durumunu öğrenmek üzere Malkara ‘ nın “balık ölümleri ve su kirliliği yaşayan” 7 mahallesinde  durumu izlemek üzere bölgeye gittik. Köylülerle konuştuk. Kirli atık suların izlerini sürdük…

 

FABRİKADAN SONRAKİ İLK KÖYDEN İTİBAREN KİRLİLİK BAŞLIYOR!

MAYBİ fabrikası ile arıtmadan çıkan arıtılmış suların ulaştığı ilk köy arasında atık suların izini sürdük. İlk köye gelene kadar  da, su billur gibiydi! Sonraki köylerden itibaren ise ortada yanlış giden şeyler göze çarpıyordu! Köylerin evsel atıkları ile fosseptik atıklarının yer aldığı kanallar, kirlilik ve kokudan nefes alınamaz haldelerdi! Sosyal medyada yer alan ve balık ölümleri ile kirliliğin had safhasına ulaştığı o malum dereye varmadan 100 metre kadar geride, köy içinden, dereye (açıktan) akmakta olan evsel atıklarla, büyükbaş hayvansal atıkların harmanlanarak, dereye doğru bir gidişi vardı ki; “Maskemize rağmen, bir de elimizle tıkadığımız burnumuz, birkaç dakika dayanabilmişti o kokuya! Tarlalarda çalışan bazı köylülerle konuştuk. Bu yer yer yaşanan kirliliğin sebebi, kinden ve neden kaynaklanıyor diye. Cevap verdiler; “aslında TESKİ imkanlar dahilinde gerekli çalışmaları yapıyor. Ancak, bu dönemlerde, bazen böyle durumlar oluşabiliyor. İnsanlarımızın da bunda önemli katkıları var! Daha dikkatli olmak ve yaşadığımız çevreye iyi bakmak durumundayız” Malum dereye varmak üzereydik ki, yoldan geçen bir traktör sürücüsünü durdurup, sorduk “Bölge tarım ve hayvancılık ile geçiniyor. Bir de evsel atıklar var buralarda malum. Bunlar, arıtılarak mı atılıyor dereye? Gerçi öyle olsaydı, o dayanılmaz kokudan kaçmak zorunda kalmazdık” diyoruz. Adam içtenlikle cevaplıyor “Ben bu köyden değilim. Daha ileride yaşıyorum. Ama, sürekli gelip, geçiyorum buradan. Hatta, önceki gün geçerken, dere boyunda insanlar gördük. Milletvekili, belediye başkanı, gazeteci, memurlar sürekli gelirler buralara. Sosyal medyadan da duyarız sürekli. Balıklar ölmüş toplu toplu. Ortada bir kirlilik olduğu doğru. Ama, bunun sebebi nedir? Bilemem. Ben bu sene en azından toplu balık ölümüne rastlamadım ve duymadım. Geçen sene olmuştu bir aralar Büyük ihtimalle de, o balık ölümlerine ait görüntüler, önceki yıla ait.  “ diyordu ve işin şekli değişiyordu.

 

EVET, DERE KİRLİ AMA ORTADA ÖLÜ BALIKLAR YOK! ORTADA BİR YANLIŞLIK MI VAR ACABA?!

Dereden aşağıya bakıyoruz. Balıklar ve kurbağalar yüzüyor. İyice dikkat ediyoruz ama ölmüş veya can çekişen balık görünmüyor ortada! Suyun renginde ve kalitesinde belirgin bir kirlilik var. Koku da duyuluyor. “Suçlu ilan edilen fabrikadan “ilk köye kadar billur gibi akan su, yolda aldığı evsel ve hayvansal atıklar ile önemli ölçüde kirliliğe bürünmüş! Bunun üzerine de (köylülerin tahmin ve ifadelerine göre) gübreden sızmalarla, zirai ilaçlamadan sızan atıklar, derenin suyunu kirli ve kokulu hale getirmiş! Şu çok açık ve net ki; fabrikadan buraya kadar gelen bir çevre kirliliği görülmüyor…

“O KİRLİLİĞİN SEBEBİ BİZ OLAMAYIZ”

Çevrede yaptığımız incelemelerimizi tamamladıktan sonra, “bir de hedef tahtasındaki MAYBİ fabrikasına gidip, fabrika yetkililerinin de görüşünü alalım” diyoruz.

Yönetim Kurulu Başkanı Vural Yazgan, ayın 15 günü fabrikada, diğer 15 günü ise İstanbul ‘ da kalıyormuş. Toplantı odasında misafir ediyor bizi. Yanında da, fabrikanın A Takımı var. İşletme Müdürü Muhsin Taşkıran ile Üretim Müdürü Arslan Yörük de, sorularımızı cevaplıyor ve bilgilendirmelerde bulunuyorlar. Vural Yazgan . “Sizleri kutluyoruz. Yapacağınız haberle ilgili olarak, bizlerden de görüş almayı seçmişsiniz. Hani, hemen yanı başımıza kadar gelip, dereleri gezip, poz ve mesajlar veren Sayın Temsilcilerimiz, bizlere de misafir olarak, görüş almalarını arzu ederdik! Bizim fabrika olarak arıtmamızı çalıştırmamak gibi bir derdimiz veya şansımız da yok zaten! İl Çevre Müdürlüğünden sürekli numuneler alınıyor. Bugüne kadar da, herhangi bir olumsuzluk yaşamadık. Ceza almadık. Bizim bu denetimlerimiz, aslında Çevre Müdürlüğü ile de sınırlı değil! Çok daha zorlu denetimlerden geçiyoruz; 40 civarındaki ülkeye ürün satıyoruz. İhracat yapıyoruz. Ülkemize yıllık 140 Milyon Tl ekonomik katkı yapıyoruz.  Dünya devi firmalarla rekabet ediyoruz. İhracat yaptığımız firmalar dünyanın en ünlü üreticileri, bunlar da kendi denetimlerini bağımsız denetim kuruluşlarına yaptırıyorlar sadece aldığı ürünün kalitesine değil, Fabrikamız da çocuk işçi çalışıyor mu, arıtma tesisi işliyor mu vs. gibi bir sürü kritere bakıyorlar, bizi didik didik araştırıyorlar. Tüm o araştırmalardan geçmeden de ürün satamıyorsunuz. O yüzden de özellikle arıtma tesisi ve çevreye duyarlı olma konularında azami duyarlı olmak durumundayız” diyor.

Aslında, sadece Çevre Müdürlüğü ve ilgili birimler de almıyor numuneleri! Fabrika yetkililerinden Kalite Kontrol Müdürü Burak Yıldırım da, az önce aldığı numunelerle giriyor içeri. Farklı bölgelerden alınmış numunelere bakıyoruz birlikte; bizim de tespit ettiğimiz gibi, en yakın köyden alınan temiz su, ilerledikçe kirlenerek, koyu hale dönüşüyor…

“BU KONU ÇÖZÜLSÜN İSTİYORUZ”

MAYBİ Yönetim Kurulu Başkanı Vural Yazgan da, deredeki kirlilik konusunun açıklığa kavuşturulması konusunda hemfikir. “Bunun gerçek sebebi bilimsel olarak ortaya çıkmalı ve kimse zan altında kalmamalı! Her sene benzer şeylerle uğraşmak yerine, işimize gücümüze bakmak istiyoruz. Biz, yasal verilerinde ışığında, bu konuda sorumlu olmadığımızı ispatlayabiliyoruz. Kimin ihmali veya hatası var ise araştırılıp, ortaya çıkarılmalı” diyor. MAYBİ ‘de 150 kadrolu işçi, 50 taşeron işçisi ve İstanbul’da çalışan 50 personel olmak üzere, toplamda 300 kişinin istihdam edildiğini öğreniyoruz. Türkiye’nin İLK, Trakya‘nın ise TEK peynir altı tozu üreten tesisi aynı zamanda. Son derece modern ve teknoloji ile iç içe bir işletme görüyoruz karşımızda…

MAYBİ HAKKINDA KISA BİLGİLER

1993 yılında süt ve peynir altı sularını, endüstriyel ve ekolojik bir katkı maddesi ürünü haline getirip birçok gıda üreticilerin tedarikçisi olmak için Malkara Birlik Süt ve Süt Mamulleri A.Ş Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde kurulmuştur. İlk zamanlarda aylık 80-100 ton toz kapasitesiyle başlayan üretim miktarı günümüzde 1000 tonu aşmıştır. Balkanlar’daki en büyük tesise sahip olan firmamız 57.250 m2 açık alan ve 27.000m2 kapalı alanda faaliyet göstermektedir. Trakya bölgesinden toplanan birinci sınıf çiğ inek sütünü kurutarak toz haline getiren firmamız ayrıca civar mandıralardan peyniraltı sularını temin edip, çevresel atık olarak kabul edilen bu hammaddeyi en son teknolojiyle işleyerek hem çevreye hem Türk ekonomisine katkıda bulunur. Türkiye’de Süt işleme makinalarının en bilinen markası olan Yazgan Makine’nin altyapısıyla oluşturulan Maybi, deneyimli kadrosu sayesinde en kaliteli son ürün ve ürün sonrası hizmeti müşterisine sunmaktadır. Standart üretim anlayışından ziyade müşteri istekleri doğrultusunda imalat ilkesini benimseyen firmamız, Haccp kriterlerine uygun üretim politikasına sahiptir. MAYBİ; 300 civarındaki kişiye istihdam sağlamaktadır.