Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu Üyesi Vecdi Gündoğdu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada çevre politikalarına ve ÇED süreçlerine yönelik çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gündoğdu, mevcut uygulamaların çevreyi korumak yerine tahribata zemin hazırladığını belirterek hükümeti sert sözlerle eleştirdi.
ÇED Süreçleri Amacından Uzaklaştı
Gündoğdu, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) mekanizmasının yıllar içerisinde işlevini kaybettiğini ifade etti. “ÇED süreçleri artık bir değerlendirme değil, adeta ‘olur raporu dağıtım bürosuna’ dönüşmüştür” diyen Gündoğdu, hazırlanan raporların yüzde 99’unun olumlu çıkmasının bilimsel bir değerlendirme değil, meşrulaştırma anlamına geldiğini söyledi.
Bilimsel ve Hukuki Kriterler Yok Sayılıyor
ÇED uygulamalarında bilimsel kriterlerin bir kenara bırakıldığını, hukuki ihlallerin görmezden gelindiğini vurgulayan Gündoğdu, projelerin sosyal ve çevresel etkilerinin dikkate alınmadığını kaydetti. “ÇED kâğıt üzerindedir, tahribat sahadadır” ifadelerini kullanan Gündoğdu, yurttaşların, çevre gönüllülerinin ve bölge halkının görüşlerinin süreçlere dahil edilmemesinin büyük bir yanlış olduğunu belirtti.
Kırklareli ve Trakya Ekosistemi Tehdit Altında
Konuşmasında Trakya ve Kırklareli’ndeki çevresel tehditlere ayrı bir paragraf açan Gündoğdu, Istranca Dağları’nın plansız RES ve maden projeleriyle delik deşik edildiğini, orman ekosisteminin parçalandığını vurguladı. Longoz Ormanları’nın dünyada nadir görülen bir doğa harikası olduğunun altını çizen Gündoğdu, kontrolsüz tarımsal faaliyetler, kaçak yapılaşma ve kirletici projeler nedeniyle bu eşsiz alanın baskı altında olduğunu ifade etti.
Maden Ruhsatları Ormanları Yok Ediyor
Kaz Dağları, Istrancalar ve Trakya’nın birçok noktasında sorumsuzca verilen maden ruhsatlarının binlerce yılda oluşan ormanları yok ettiğini belirten Gündoğdu, “Nerede ÇED raporlarınız? Neden korumuyor bu raporlar?” diyerek hükümete yüklendi. Her geçen gün sayıları artan taş ocakları ve kırma-eleme tesislerinin hem su kaynaklarını hem de köylülerin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini söyledi.
Ergene Havzası’ndaki kirliliğin hâlâ devam ettiğini hatırlatan Gündoğdu, “Temizledik dediniz, bitti dediniz ama Ergene hâlâ kirli akıyor ve bölgedeki tarımı tehdit ediyor” sözleriyle sert eleştirilerde bulundu.
Kırklareli’ne Nükleer Santral Planı Kabul Edilemez
Gündoğdu’nun en dikkat çekici uyarılarından biri de Kırklareli için gündeme getirilen nükleer santral planı oldu. Bölgenin ekolojik yapısının son derece kırılgan olduğunu hatırlatan Gündoğdu, “Bir kente nükleer gölge düşüyorsa o kentin geleceği kararır” diyerek projenin kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
“ÇED Raporları Risk Belgesine Dönüşmüştür”
Konuşmasının devamında ÇED raporlarının çevreyi koruyamadığını, aksine çevre katliamlarının önünü açan bir risk belgesine dönüştüğünü ifade eden Gündoğdu, “Yirmi üç yıldır ÇED raporu değil, çevre katliam ruhsatı dağıttınız” diyerek hükümetin çevre politikalarını eleştirdi. ÇED sürecinin şeffaf, bilimsel ve halkın katıldığı bir yapıya dönüşmeden çevrenin korunamayacağını söyledi.
CHP İktidarında Çevre Politikaları Yeniden Düzenlenecek
AK Parti sıralarının Genel Kurul konuşması sırasında boş olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, mevcut dönemin bu şekilde geçeceğini, ancak CHP iktidarında tüm çevre politikalarının yeniden düzenleneceğini belirtti. “Bizim sorumluluğumuz geleceği, toprağı, suyu ve ormanı savunmaktır” diyen Gündoğdu, sürdürülebilir ve insan odaklı bir kalkınma modeli için çalışacaklarını ifade etti.
Vecdi Gündoğdu’nun Meclis’te yaptığı bu açıklamalar, Türkiye’nin çevre politikalarına yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşırken, özellikle Trakya ve Kırklareli’ndeki çevresel risklere dikkat çekmesiyle büyük yankı uyandırdı.
Haber Merkezi





