Ana Sayfa Köşe Yazıları 6.12.2016 1261 Görüntüleme

Çare Millete Dönmek

DOBRA DOBRA

 Mürtezan Bulut

 Bu günkü yazımı 2 Aralık Cuma sabahı yazıyorum. Daha gün aydınlanmadı, hava -4 derece ama içim yanıyor. İçim yanıyor ve hasta değilim. Ülkemin, vatandaşlarımın, çocuk ve torunlarımın geleceklerinin karanlık olduğunu bildiğimden bana ateş basıyor. Keşke diyorum fazla bilmese idim. Ben de herkes gibi gündelik yaşasa idim. Dün resmen devalüasyon ilan edildi. Eski dönemlerde bir gecede değiştirilen döviz kurları günümüzde alıştıra alıştıra olmakta. Bir kerede yapılacak bir işlem acıta acıta yapılmakta. Zannediliyor ki millet anlamayacak ve can yanmayacak.

Sayın okurlarım ayırımsız bütün halkımız durmadan fakirleşiyor. Dolar 1700 lira iken 11.000 dolar olan fert başına düşen gelirimiz bugün itibarı ile 7000 dolara düştü. Türk Lirası’nın satın alma gücü azaldı. Asgari ücretli 1300 lira maaşı ile 600 dolar satın alabiliyor idi şimdi 400 doları bile satın alamaz oldu. Doların dünkü fiyatı 3.50 TL özetle büyük bir ümit ile %35 oyla 2002 yılında iktidara gelen AKP başladığı günkü heyecanını yitirdi. Particilik ve hizipçilik, ayırımcılık, cemaatçilik yaparak, Fetöcüler tarafından her ne ise aldatılarak iyi başladığı işi yani yönetim biçimi ve ekonomik istikrar ve kalkınmayı devam ettiremedi. Bugün kaçınılmaz bir zam furyası varsa ekonomik kriz kapıya dayanmışsa bizi idare edenlerin kusuru var demektir. Seçimler halkın takdiridir. Halk beğendiğini iktidar yapar, yapamayanları bir daha seçip iktidara getirmez. Bu demokrasi kaidesi ülkemiz Anayasası’na göre her 4 senede bir gerçekleşir. Rejimimiz Parlamenter Demokrasi dediğimiz adı Cumhuriyet olan idari usuldür. Bu usulde milletvekilleri yasa çıkarırlar, bu yasaları icra kurulu olan Başbakan başkanlığında Bakanlar Kurulu uygular. Cumhurbaşkanı’nın idarede sorumluluğu yoktur. Sadece devleti temsil eder. Kurumlar arasında uyumlu çalışmada görev alır. Bu iki kuruma yasama ve yürütme denir. Bu iki kurumun hukuk içinde Anayasa’ya uygun çalışıp çalışılmadığını da yargı dediğimiz kurum ve en tepesi Anayasa Mahkemesi bakar. Bu sistem Cumhuriyet İdaresi Sistemi’dir, buna Kuvvetler Ayrılığı Sistemi denir. Şimdi bu sistem tıkır, tıkır işlerken koalisyon engellemesi yok iken kanun çıkarmak ve kanunları uygulamada bir sıkıntı yok iken neden Türk İdari Sistemi yani rejimimiz değiştirilip Başkanlık Sistemi isteniyor anlaşılır gibi değil. AKP tek başına hatta MHP ile de ittifak ile çöpsüz üzüm misali ülkeyi yönetirken hem başarısız oluyor hem de idari rejimi değiştirmek ister anlaşılmaz bir durum mantıklı bir izahı olmayan durumla karşı karşıyayız. Çare acele millete müracaattır.

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

Bugün Cımbız Spor’a

Bugün Cımbız Spor’a

Tema Tasarım | Osgaka.com