* Rumeli, Anadolu ve Balkanlar İlim ve Eğitim Vakfı (RUBA) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şaylan; “Bizler, Meşveret Cemaati olarak, tebaiyyet sırrıyla aynı kanaat ve düşüncelerimizi şöyle hülasa ediyoruz. Bu referandum basit bir siyasi tercih meselesi değil, Türkiye’nin bir varoluş meselesidir. Devletimizin sanki yeniden dirilişidir. Bu meseleye karşı asla lakayt kalınamaz. İslam Alemi’nde yaşanan dehşetli hadiseler açık bir şekilde gösteriyor ki, İslam dünyasının tek ümidi Türkiye’dir” dedi.HABER MERKEZİRumeli, Anadolu ve Balkanlar İlim ve Eğitim Vakfı (RUBA) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şaylan, gazetemize ziyarette bulundu.Trakya’da Yeşilyurt Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Savaş Eskici ile görüşen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şaylan; Referandumla ilgili kamuoyu açıklamasında bulundu.16 Nisan’ yapılacak olan referandumun önem arz ettiğini belirten Şaylan; Devletin bekası, vatanın muhafazası, memleketin dirayeti için sandığa gidileceğini ifade etti.Halk oylamasının devletin yeniden dirilişi olduğundan vurgulayan Mehmet Şaylan, konuşmasında şu cümleleri kaydetti:“Hazret-i Üstadımızın tarihçe-i hayatı şahittir ki muazzez üstadımız din ve mukaddesat, vatan ve memleket meselelerine katiyen duyarsız kalmamış, reyini, görüş ve düşüncelerini gayet açık bir biçimde beyan etmiş, efkar-ı ammeye duyurmuştur. Bizler, Meşveret Cemaati olarak, tebaiyyet sırrıyla aynı kanaat ve düşüncelerimizi şöyle hülasa ediyoruz. Bu referandum basit bir siyasi tercih meselesi değil Türkiye’nin bir varoluş meselesidir. Devletimizin sanki yeniden dirilişidir. Bu meseleye karşı asla lakayt kalınamaz. İslam Alemi’nde yaşanan dehşetli hadiseler açık bir şekilde gösteriyor ki, İslam dünyasının tek ümidi Türkiye’dir. İstikbalde ittihad-ı İslam’ın bayraktarlığını yapacak, izzet-i diniyeyi ve şehamet-i imaniyeyi gözlere gösterecek güç ve iktidar bu milletin fıtratında mevcuttur. Bu gücü kırmak, bu kuvveti dağıtmak için dehşetli senaryolar, dessas planlar sergilenmektedir. Bu ihanetlere karşı fevkalade müteyakkız olmak zorundayız. Bu referandum, inşallah “Vesayet Rejimi”nin nefesini kısacak. Kumpasları dahildeki maşaları, hariçte üst akıl denilen şer güçlerini paramparça edecektir. Hem siyasi istikrara kuvvet verecek hem de ekonomik kalkınmanın daha ziyade inkişafına vesile olacaktır. Bu referandum, milletimizin başına bela olan her türlü terör ve anarşi fitnesini biiznillah izale edecek, özellikle Güney Doğu Bölgemizin huzur ve sükununa hizmet edecektir. Bir an mazi sahifesine ve geçmiş yılların elim bilançolarına, yaşanan sıkıntılarına nazar edelim: Bu memlekette malum tek parti döneminde Nur Talebelerine yapılan zulümler, hapisler, zindanlar, işkenceler, irtica yaygaraları, başörtü üzerine koparılan fırtınalar, bakın nerelerden nerelere geldik. Bugün artık din ve mukaddesata vurulan prangalar kırılmıştır. Bu cihetle de referandum, mühim bir dönüm noktasıdır. 16 Nisan’dan sonra İslami hizmetlerin daha ziyade önü açılacak. Bediüzzaman Hazretleri şöyle buyurmaktadır: Bence yol ikidir. Mizanın iki kefesi gibi birinin iffeti, ötekinin sıkletine geçer. Ben tokadımı, Antranik ile beraber Enver'e, Venizelos ile beraber Said Halîm'e vurmam. Nazarımda, vuran da sefildir. Evet, mizan bellidir. Terazinin iki gözü vardır, bir üçüncüsü yoktur. Evet bizler bu işin ciddiyetini müdrikiz. Bu görev ve sorumluluğun şuuru içindeyiz. Bu mananın tahakkuku için fert fert elimizden gelen bütün gayreti sergileyecek, “EVET” diyecek, devletin yanında olacak, milli ve manevi seferberliğimizi efkar-ı ammeye göstereceğiz. İmam-ı Şafi (R.A.) ne güzel söylemiş ve ne kadar ibretli ve hikmetli bir esas belirlemiş, bir mihenk ortaya koymuştur: Fitne zamanı düşman okunu takip edin. O sizi Hak ehline götürecektir. Bakın etrafınıza, dahil ve hariçteki bütün ihanet odakları, hıyanet şebekeleri, bütün anarşist ve teröristler, din ve ahlak düşmanları, “Avrupa zalim kafirleri”, “Asya münafıkları”, adi ve alçak yalanlarla, karanlık planlarla efkar-ı ammeyi bulandırmaya, vatandaşlarımızı “Hayır!” tuzağına düşürmek için gece gündüz hainane çalışmaktadırlar. Maalesef bazı safdilleri de yanıltmaktadırlar. Bizler, düşman oklarının neyi hedef aldığını, kimleri vurduğunu gayet iyi biliyoruz. Bizler, kendi öz vatandaşına kurşun sıkanları, terör ve anarşiye çanak tutanları, çapulcuları çok iyi tanıyoruz. Bizler, bu seviyesizlerin kirli ve kanlı ayak oyunlarına asla alet olmayacağız. Duanın tesiri azimdir. Bir dönüm noktasındayız. Hazret-i Üstadımızın beyan buyurduğu gibi dua külliyet kesbederse kabule karin olur. Bin yıldır Din-i İslam’a hizmet eden bu kahraman milletin evlatlarını Cenab-ı Hak bin bir esmasıyla muhafaza etsin, memleketimizi, askerlerimizi, emniyet güçlerimizi korusun, devletimize zeval vermesin. Elhasıl, akl-ı selimin, vicdan-ı umuminin ve kalb-i küllinin tercih ve yolu “EVET”tir. Çünkü “EVET” tercihi; milletimizin unutulmaz tarihi bir zaferi, Türkiye’nin yeniden dirilişi ve güveni, hepimizin topyekün tazelenen bir şevki ve yükselen bir değeri olacaktır, inşallah. Bu kararımız vicdanımızın sesi, birlik ve dirliğimizin nefesidir. Evet, bu nefes susmayacak, bu ses kısılmayacaktır. Evet, vatan bizim, bayrak bizim, ezan bizim, mühür, imla ve imza bizimdir. Ümit var olunuz. Şu istikbal inkılabı içinde, en yüksek gür seda İslam’ın sedası olacaktır”
Gündem
Yayınlanma: 17 Mart 2017 - 09:00
"Bu Referandum basit bir siyasi tercih meselesi değil, Türkiye'nin bir varoluş meselesidir"
* Rumeli, Anadolu ve Balkanlar İlim ve Eğitim Vakfı (RUBA) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şaylan; “Bizler, Meşveret Cemaati olarak, tebaiyyet sırrıyla aynı kanaat ve düşüncelerimizi şöyle hülasa ediyor
Gündem
17 Mart 2017 - 09:00