* CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur; “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak; egemenliği milletten alarak bir kişiye devredecek bu anti demokratik tasarıya hayatımız pahasına tüm gücümüzle direneceğiz. Cumhuriyet ve Demokrasi’yi kanıyla kuran ve koruyan halkımızın demokrasi mücadelesinde yanımızda olacağına inanıyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Çarşamba Toplantısı dün parti binasında yapıldı.
Toplantıda Türkiye ve Kırklareli gündemi değerlendirildi. Basına açık olan bölümde ilk olar CHP Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Gürcan Gültekin ve CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur partililere gündemi değerlendirdi. CHP Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Gürcan Gültekin’in hafta içi yapılan faaliyetleri partililere aktarmasının ardından CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, gündem dair bir açıklama yaptı.
Başkur açıklamasında şunları kaydetti;
“Yıllardır “Ülkemiz kan gölüne dönecek, savaş ve terör sarmalına sürükleniyoruz” diyerek AKP İktidarı’nı her açıklamamızda uyardık. AKP’nin kaos, savaş ve başkanlık özlemli politikaları sonucu her gün gerçekleşen saldırı ve katliamlarla dünyanın en istikrarsız ülkesi olduk. İnsan hayatı sayı değildir. Sayıları vermeyeceğiz ama onlarca yüzlerce canımızı savaşa, teröre kurban verdik. 7 Haziran’da “400 vekil vermezseniz kaos olur, fiili durumu anayasal hale dönüştürün’’ diyenler ülkemizi terör, ölüm ve savaş cehennemine çevirmiştir. Bir hafta içinde önce İstanbul Beşiktaş’ta, daha sonra Kayseri’de ve en son da Suriye El Bab’da onlarca evladımız bölücü teröre, dinci teröre ve Ortadoğu savaşına kurban edilmiştir. Tüm bu ve acı içinde kendi çocuklarına paralı askerlik yaptıran veya çürük raporu alarak askere bile göndermeyen bu hükümetin bir bakanı çıkıp, güvenlik görevlilerimize; “İnşallah siz de Şehit olursunuz’’ diyebilmektedir. Bir diğer Bakan da “Bizim tek gündemimiz var o da Başkanlık Sistemi’dir” diyebilmektedir. Ülkenin içinden geçtiği bu en karanlık dönemde 14 yıldır Devleti tek başına yöneten AKP’nin tek derdi; hukukun ortadan kaldırıldığı OHAL ve baskı politikaları altında halkın iradesini yok sayarak Başkanlık Sistemi rejim değişikliğini getirmek olduğunu da ibretle görmekteyiz.
* “Ortadoğu macerasının bedelini ne yazık ki acılarıyla fakir halkımızın evlatları, anaları-babaları ödemektedir”
Onlarca, yüzlerce evladımızı bölücü ve dinci teröre kurban verdiğimiz yetmiyormuş gibi anlamsız bir hırsla Suriye’deki kirli savaşa girilmiş ve evlatlarımız bu defa da Ortadoğu Savaşı’nda kurban edilmektedir. El Bab’da verilen Suriye Savaşı’nda onlarca askerimiz Şehit düşmüş, yaralanmış, perişan edilmiştir. “Şam Emevi Camii’nde namaz kılacağız” denilerek; gençlerimizin, evlatlarımızın kanı, canı üzerinden girişilen Ortadoğu macerasının bedelini ne yazık ki acılarıyla fakir halkımızın evlatları, anaları-babaları ödemektedir. Suriye’deki cihatçı çetelere gönderilen silahların namluları ve Suriye’ye ihraç edilen Nitratlı Gübrelerle yapılan bombalar; askerimize ve halkımıza ölüm, acı ve katliamlar olarak dönmektedir. IŞİD tarafından esir alınan 2 askerimizin yakılarak öldürüldüğü iddiaları sosyal medyada dile getirilmektedir. İnternet ve sosyal medya sitelerine ulaşım engellenerek bu iddiaların üzeri örtülmek yerine, Askerlerimizin durumunun bir an önce açıklığa kavuşturulmalarını talep ediyoruz. IŞİD’li teröristleri ülkemizdeki hastanelerde tedavi ederek, ‘onlar öfkeli çocuklar” diyerek koruyan, “400 milletvekili vermezseniz kaos’’ olur diyen, istikrar adına ülkeyi 14 yıldır tek başına yöneten AKP iktidarı, uyguladıkları bu yanlış politikalar ile evlatlarımızın katlinin de sorumlusudur. Ülkemizde misafir olarak bulunan Rusya Büyükelçisi, devletin polisi olan cihatçı bir terörist tarafından suikaste kurban gitmiştir. AKP’nin devlet kadrolarını kimlere teslim ettiğinin acı ve ibretlik bir kanıtıdır. Bu suikastı kınıyor ve suikastı gerçekleştiren kadroların bir an önce tespit edilerek yargı önüne çıkartılmasını istiyoruz. Bugün tüm sistemi felç ederek fırsat eşitliğini ortadan kaldıran, 14 yıldır devleti FETÖ’cü ve karanlık tarikatlara teslim eden, gazetecileri ve muhalifleri hapseden AKP ve işbirlikçileri şimdi de Başkanlık olmazsa ülke bölünür diyerek halkımıza ülkenin bütünlüğü ve birliği üzerinden şantaj yapmaktadır. Talep edilen; Anayasa değişikliği değil, Rejim değişikliğidir. Halkımızın acılarını paylaşıyoruz. Savaş değil barış; ölüm değil yaşam; diktatöryal yönetim anlayışı değil, demokrasi; baskı ve zulüm değil hukuk ve adalet; ayrımcılık değil eşitlik talep ediyoruz. Halkımızın ve kendimizin geleceğini, bir kişinin iradesine teslim etmek isteyen başkanlık rejimine tüm gücümüzle direneceğiz. Bugünkü sınırlı demokrasi ortamında bile korku içinde yaşayan, en temel haklarını kullanmaya çekinen, zarar görmemek iktidara yakın gözükmeye çalışan, işçi, memur, emekli, çiftçi, işverene ve tüm halkımıza diyoruz ki; korkularınızdan başka kaybedecek hiçbir şeyiniz kalmamıştır ve demokrasi mücadelesine katkı vermediğiniz takdirde yarın çok geç olacaktır. Zira iktidarın amaçladığı Anayasa Değişikliği gerçekleştiği takdirde; 100 yıllık Cumhuriyet Mücadelesi’nde kazandığımız haklarımız, hukuk devleti, yıllardır çalışarak edindiğiniz malvarlığınız bir kişinin insafına kalacaktır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak; egemenliği milletten alarak bir kişiye devredecek bu anti demokratik tasarıya hayatımız pahasına tüm gücümüzle direneceğiz. Cumhuriyet ve Demokrasi’yi kanıyla kuran ve koruyan halkımızın demokrasi mücadelesinde yanımızda olacağına inanıyoruz. Bilmeliyiz ki; AKP iktidarının istediği, Rejim Değişikliği ile Egemenliği Halk’tan alıp, Egemenliği Saraya vermektir. İnanıyoruz ki; Türk Halkı buna izin vermeyecektir.” (Kadir Sinici)
