"Boyun bel ve sırt ağrılarına dikkat"

HABER MERKEZİ

Lüleburgaz Esen Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Selcen Güre, açıklamada bulunarak; Boyun, sırt ve bel bölgesindeki ağrıların çoğunlukla kas kaynaklı olduğunu söyledi.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Selcen Güre, açıklamasında; “Boyun, sırt ve bel bölgemizdeki ağrılar çoğunlukla kas kaynaklıdır. Uykumuzu geçirdiğimiz yastık/yorgandan, işyerimizdeki koltuğa, ani hareketlerden, sıcak-soğuk değişimlerine ve zorlamalara kadar pek çok farklı etkenle kaslar gerilir, bölgesel olarak kasılır ve metabolizması da bozulur. Bunun sonucunda fibrozit dediğimiz ağrılı gergin lifler ve üzerinde tetik noktalar oluşur.Kaslar dışında omurga ve bitişiğindeki yapılarda oluşan rahatsızlıklar da ağrı oluşturur. Normal bir insanda 7 boyun, 12 sırt ve 5 bel omuru bulunmaktadır. Kafatasının hemen altından kuyruk sokumuna kadar alt alta dizilmişlerdir. Ortalarındaki kanaldan omurilik aşağıya doğru uzanır ve her bir omurun arka-yan kesimlerinden de sinir kökleri çıkar. Omurga kireçlenmeleri, aralarındaki disk adını verdiğimiz özel oluşumlardaki dışa taşmalar (fıtık), birbiri üzerinde kaymalar, kanal darlıkları, omurgayı tutan iltihaplı romatizmalar teşhis edilmesi gereken durumlardır. Yaygın omurga ağrıları var ise daha geniş perspektiften hastaya yaklaşmak gerekir. Kifoz, skolyoz gibi şekil (dizilim) bozuklukları ya da Kemik erimesi, kemik yumuşamasına yol açan ciddi D vitamini eksikliği gibi metabolik kemik hastalıkları ve hatta kanserler göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.

Açıklamasında diz ağrılarına değinen Dr. Selcen Güre; “Diz ağrılarına gelince; Diz eklemi başlıca üç bölümden oluşur: uyluk kemiği, diz kapağı ve kaval kemiği ile bunların arasındaki kıkırdak, bağlar, menisküs ve tendonlar. Yaş gruplarına göre ağrının lokalizasyonu, ortaya çıkış hali ve nedenleri değişkenlik gösterir. Ortalama 40 yaş ve üzeri en yaygın neden dejenerasyon yani eklemde kireçlenmedir ve ağrıya sıkça tutukluk, hareket zorluğu eşlik eder. Genç yaş gruplarında ön diz ağrıları bunlarda da en çok diz kapağı ile uyluk kemiği arasındaki patolojiler yer almaktadır. Genç-orta yaşlarda menisküs ve bağlarla ilişkili sorunlar özellikle de travma ya da zorlama öyküsü varsa akılda tutulmalıdır. Ağrıların kaynağı belirlendikten sonra tedavi aşamasında yaşına başka hastalıklarının bulunup bulunmamasına göre mümkün olan en az ve kısa süre için doğru ilaç seçimi yapılmalı ve eğer cerrahiye yönlendirilmesini gerektiren bir durum söz konusu değilse fizik tedavi programı planlanmalıdır. Öncelikle kişiye özel bir program oluşturulur bunun için hekiminiz size uygun olan fiziksel ajanları seçerek (bunlar sıcak, soğuk, elektrik tedavisi, vakum, traksiyon /çekme, parafin, derin ısıtıcılar vb alet ve makinalardır) tedavinin cihazla olan kısmını oluşturur ve bunu rahatsızlığınıza yönelik özel egzersizlerle (sizin yapabilecekleriniz, destekle yapabilecekleriniz bazen de fizyoterapistin yaptıracaklarıdestekler. Günümüzde fizik tedavi ve ilaçlara ek olarak ağrıya yönelik alternatif /tamamlayıcı tedaviler de etkili şekilde uygulanabilmektedir. Bunlar arasında ozon tedavileri, nöralterapi, kuru iğneleme teknikleri, kinezyoteyp ile yapılan özel bantlama teknikleri, proloterapi, eklem içi PRP ve benzeri enjeksiyonlar yer almaktadır. Kimi zaman hastaya ilaçlar ve fizik tedavi programı ile bu ek tedaviler kombine olarak uygulanabilmektedir” diye konuştu. (Hacer Zortul)