Babaeski Pazar esnafını ziyaret ettik

Her akşam ana haber bültenlerindeki en önemli konuların başında gelen ekonomi ve pahalılık nedeniyle pazarlar ve alım gücü giderek düşen vatandaşlar, düşüncelerini paylaşıyorlar. “Pazarların bir de esnafları var” diyerek, Babaeski ilçesinde Pazar esnafını ziyaret ettik. Kendi ürettiği ürünleri, kendisi pazarda satan Ferhat Altıntaş adındaki pazarcı esnafının daveti üzerine de, pazarın ve pazarcının halini konuştuk. İşte o sohbetten yansıyanlar;

 

KENDİM ÜRETİP, KENDİM SATIYORUM

 

Haftada 3 gün pazara çıkıyorum; Pazartesi günü Babaeski üretici pazarı, Perşembe günü Babaeski halk pazarı ve Cuma günleri de Çorlu Sağlık Mahallesi Halk Pazarı. (Sağlık mahallesi pazarının Cuma gününe alınmasını anlayabilmiş de değilim) 130 dönüm kadar bir arazide, şu görmüş olduğunuz ürünleri yetiştiriyorum. Bazen, aynı arazide hasat edilenlerin yerine, başka ürünleri de yetiştiriyorum. Sadece kendi ürettiğim ürünlerin satışını yapıyorum.

8/9 METREDEN SU ÇIKIYOR

Tarım yapmanın, üretmenin en önemli ve olmazsa olmazlarından birisi hiç şüphesiz arazinin iyi sulanmasıdır. Biz ayrıca aile olarak kendi suyunu çıkaran bir aileyiz. Suyumuzu kendimiz çıkarırız. Çalıştığımız arazilerde yaptığımız su sondajlarında, 8/9 metreden su çıkarıyoruz. Bir de, zaten içerisinde su olan arazilerimiz var. Biz zaten suyu olan arazileri alıyor ve çalışıyoruz.

REKABETE GİRMEK KOLAY DEĞİL

Kendi arazilerimizde yetiştirdiğimiz ve sattığımız ürünlerimiz ile kendi tezgahlarında, hal den alarak, aynı fiyatlarla satan esnaf arkadaşlarımızın işi bir hayli zor! Hal den aldıkları ürünlerin fiyatı benim burada kendi ürünlerimin fiyatları ile aynı. Üzerine kar da koyacaklar. Benimle rekabet edebilmeleri mümkün değil. Ama, o cesareti uygulayanlar da çıkıyor arada. Sonra ne oluyor dersiniz?! Biriken borçlarını ödeyemedikleri için, halden ürün çektikleri yerlere gidip (varsa) ev veya arabalarının anahtarlarını bırakıyorlar. Bu tür çalışmak durumunda kalanların işleri bir hayli zor.

 

HALK PAZARLARI CANLANDI

 

Uzun zamandır pandeminin kıskacında yaşıyoruz. İnsanlar bunaldı artık. Normalleşme ile birlikte de, halk pazarlarına yöneldiler. Yeniden bir hareketlilik var pazarlarda. Fiyatların arttığı ortada. Ama, sonuçta 1 kilo alacağına yarım kilo alıyor insanlar. Yani ayağını yorganına göre uzatma telaşında.

 

ÇİNLİ’LERİN ACI BİBER ÇILGINLIĞI

 

Çorlu Sağlık Mahallesindeki halk pazarında satış yapıyorum. Bir grup Çinli geldi tezgaha. “Biberlerin acı olup olmadığını sordular” Acıdır deyince de, test etmek için acı biberlere yanaştılar. Benim bir tekinin bile yerken zorlahndığım ki ben iyi bir acı biber seven insanım, deneme aşamasında 5/6 tanesini yediler. Sonra da, memnun kalmış olacaklar ki, 10 kilo aldılar. Bunca yıllık pazarcı esnafıyım, 10 kilo birden bir alıcıya acı biber satmışlığım yoktur.

 

OĞLUM PAZAR / LAMA OKUYOR

 

Bir oğlum ve bir de kızım var. Kızım evli. Oğlum üniversitede pazarlama okuyor. 5 yaşından beridir Pazar işinin içinde sayılır. Yanımda pazarcılığı öğrendi. Şimdi işin bilimsel boyutlarını da öğreniyor. Pazarcı değil ama pazarlamacı olacak. Pazarcılık zor iştir. Sabahın köründe gelip tezgahını açman lazımdır. Yazın sıcağında, kışın soğuğunda işinin başında olursun. Ama sonuçta, hangi ekmek kolay kazanılıyor ki ülkemizde? 40 yıldır bu Pazar yerlerindeyim. Allah ömür verdiğince de olmaya devam edeceğim…