Doğal taş evleri, büyüleyici dağ manzaraları, dar sokakları ve 9. yüzyıldan kalma UNESCO Dünya Mirası listesindeki Gellone Manastırı, Saint-Guilhem-le-Désert’i adeta bir cazibe merkezine dönüştürüyor. Ancak bu yoğun ilgi, köyün küçük nüfusunu zor durumda bırakıyor.
Köy sakinleri isyan etti: “Dışarı çıkmak bile zor”
Sürekli turist kalabalığı, köylülerin günlük yaşamını felce uğratıyor. Bir emekli sakin, “Günlük hayatımda beni rahatsız ediyor. İstediğiniz zaman dışarı çıkamıyorsunuz, alışverişe gidemiyorsunuz” sözleriyle yaşadıkları sıkıntıyı anlattı.
Başka bir köylü ise, turistlerin yarattığı gürültü yüzünden geceleri pencerelerini açamadıklarını, serinlemek için klima çalıştırmak zorunda kaldıklarını söylüyor.
Yetkililerden radikal karar: Tanıtımlar durduruldu
Köyde yıllardır araç girişleri kısıtlı, turistler için yaklaşık 550 araçlık otoparklar ve toplu taşıma imkânı var. Ancak şikayetlerin artması üzerine yerel yönetim daha ileri bir adım attı: Bazı turistik noktaların tanıtımı durduruldu.
Buna rağmen köyün ana simgesi olan Gellone Manastırı, popülerliğini korumaya devam ediyor.
Avrupa’nın ortak derdi: Aşırı turizm
Saint-Guilhem-le-Désert’in yaşadığı bu kriz, aslında tekil bir sorun değil. Sadece 2024 yılında 102 milyon turist ağırlayan Fransa’da, birçok köy ve tarihi şehir aynı baskıyla karşı karşıya.
Yetkililer şimdi, turizmin ekonomik katkısı ile köylerin otantik ruhunu korumak arasında denge kurmaya çalışıyor.