DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
NELER OLACAK NELER
Bağımsız Kırklareli Belediye Başakanı Mehmet Siyam Kesimoğlu CHP’ne resmen üye oldu.
Grup toplantısını izledikten sonra klavye başına oturdum.
Rozet takılmadığı ve kürsüde konuşmadığı konusunda kafalarda sorular oluştuğunu biliyorum.
Rozet törenini istemeyen, Kesimoğlu.
“Ben zaten CHP’liyim kısa bir süre ayrı kaldım rozetimi takar gelirim” Mealinde sözler ettiğini biliyorum.
CHP’de Genel Başkanın dışında kürsüde bir konuşma geleneği var mı?
Belki kapalı toplantılarda olabilir.
Ama basına açık grup toplantılarında bu tür katılımlardan sonra konuşma verildiğini hatırlamıyorum.
Kaldı ki Kesimoğlu ideolojik sebeplerden dolayı partiden ayrılmadı ki.
O istifa durmunu aday olmanın kağıt üstündeki zorunlu haliydi.
O tüm kalbiyle kırk yıllık partisi CHP’deydi.
Gönlü zaten CHP’de olan Kesimoğlu’nun üyelelik tazelemek için şov isteyecek hali de yoktu.
Genel Başkan da sanki hiç ayrılmamış gibi, sanki bir Ankara ziyareti varmış gibi “Başta Kesimoğlu olmak üzere aramızda olan Kırklareli’leri bağrımıza basıyoruz” dedi.
Katılımın törene dönmemesini böyle okumak gerekir diye düşünüyorum.
Peki bundan sonra ne olacak?
Parti içi sorunlar her zaman olduğu gibi devam edecek.
Ancak Kırklareli’nde darmadağın bir CHP görmeyeceğiz.
Daha derli toplu daha kucaklaşan ve daha bir birine tahammül eden bir CHP izleyeceğiz.
Başkan Kesimoğlu; “İnatlaşmak yok, kucaklaşmak var” diyorsa,partiyi toparlamak için altın adımlar atacak demektir.
“Bir bir bir”cümlesi unutulacak.
Tam bir bütünleşme sağlanırsa, “üç sıfır” dillerde dolaşacak.
Diyelim ki Kesimoğlu Ankara’ya gitmeyi düşünüyor.
Hedefi de yükseklerde.
Kesimoğlu’nun liste başı olduğu CHP’nin bölgede estireceği rüzgar değil ,fırtına da değil kasırga olmaz mı?
Olur, hem de bal gibi olur.
Bunun en büyük göstergesi bağımsız olarak arkasında yürüyen binlerce insandır.
Halk desteğini arkasına almış ve insanların gönül tahtına oturmuş Kesimoğlu’nun Üç sıfır ile Ankara’ya gitmesi ikinci bir tarih yazmak olmaz mı?
Öyle bir olur ki, aleyhinde konuşanlar bile “heykeli dikilmesi lazım” demek zorunda kalırlar.
Yeter ki, gücümüzün farkında olalım.
Kesimoğlu ayrıldıktan sonra CHP’de lider yokluğu yaşanıyordu.
İşte lider geldi.
CHP artık şahlanmak için tetiklenmeyi bekliyor.
Örgütlere bu heyecanın yansıması gerekir.
Militanca çalışmayan örgütlerin de tazelenmesi lazım.
CHP rüzgarı Kırklareli’nin kılcal damarlarına kadar ulaşana dek, çalışmayan gitmeli, çalışan gelmeli.
Bu nasıl olacak?
Çalışma hızına ayak uyduramayanlar, bayrağı çalışanlara devretme feragatını gösterecekler.
Oturmakla, sosyal medyada paylaşım yapmakla çalışmış gibi yaparsınız.
Parti sokağa inecek.
Örgütler üye seferberliğine başlayacak.
İnsanlara dokunacak, derdini soracak.
Gençleri çeşitli kampanyalarla partiye davet edecek.
Gençlik kolları düzenli bir ordu gibi hazırda bekleyecek.
Kadınlar inatlaşmayı bırakıp sarılıp kucaklaşacak.
Sonra hep birlikte daha da büyüyen bir CHP olacağız.
Kırklareli’nden başlayan rüzgar Türkiye’yi saracak.
Bunları kim yapacak?
Kesimoğlu’nun liderliğindeki CHP örgütleri yapacak.
Selam olsun Lider Kesimoğlu’na.
Selam olsun Büyük CHP’ye.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Gelin şu sigarayı bırakalım
-
Amiraller ve Muhalefet sıkıştı.
-
Ramazan Ayını Unutmayalım!
-
OKU/YORUM
-
OKU/YORUM
-
BORCUNUZ VAR
-
Korona Mücadelesinde İpin Ucunu Kaçırdık mı?
-
OKU/YORUM
-
CHP’DE YENİ BİR SAYFA İÇİN ALTIN ADIM..
-
Yeşilyurt Bölgesel Yayın yolunda
-
NE OLACAK ŞİMDİ?Ülke gündemi her gün değişiyor. Siyasal gündemde ülke gündemiyle yeni şekiller alıyor. Bir taraftan yeni partiler kurulmaya çalışırken bir taraftan da mevcut partilerin içinde fırtınalar esiyor. Nerede, ne zaman neyin nasıl oturuşacağı zamanın akışına kaldı. Şartlara göre yeni bir siyasal yelpaze oluşuyor. Yeni siyaset anlayışı da değişmeye başladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in seçmenin ayağına giderek destek bulması anketlere yansıdı. İYİ Parti kritik sınır olan %15 çıtasını kırdı. Ne demek %15 çıtası? Yeni kurulan partilerin ilk hedefi %10 barajını aşmak. İlk kritik sınır bu. İkinci kritik sınır da %15’i aşmak. Kamuoyu araştırmaları İYİ Partinin %15 sınırını aştığını gösteriyor. %15’i aşan partiler %20 yi kolayca aşabiliyorlar. Bu geçmişteki seçim tecrübelerinden edinilmiş bir bilgi. %20 yi aşınca ne olacak? Ana muhalefet yer mi değiştirecek? İşte siyasal yelpazeyi değiştirmek üzere olan soru bu. Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile arasındaki fark da 5 veya 6 puanlara inmiş. Merkeze yaklaştıkça yükselen İYİ parti saha da çalıştıkça gün be gün hedefe doğru ilerliyor. Bu kesintisiz yükseliş neden? Seçmen ayağına gidilsin istiyor. Hizmetten önce insanlara dokunmak taraftar topluyor. Bunları ben demiyorum. Metropol Araştırma kuruluşunun anket sonuçları böyle söylüyor. Zaten etrafınızı sorguladığınızda İYİ Partiye olan yönelişi hissediyorsunuz. Demek ki sahada olacaksınız. İnsanlara dokunacaksınız. Esnafın kapısını çalacaksınız. Derdini soracaksınız. Sonra meclis kürsüsünde halk kürsüsü kurup halkı konuşturacaksınız. Bunları kim yapıyor? İYİ PARTİ. Peki diğerleri ne yapıyor? Grup konuşması. Bazı heyetler oluşturup geziyorlar. Yetiyor mu? Yetmiyor. Neden yetmiyor? Genel Başkan halkın ayağına gitmediği için yetmiyor. Peki nasıl olmalı. Genel Başkanlar gezi otobüsü yaptırmalı. Otobüsün içinde yatak odası mutfak olmalı. Genel Başkan otobüste yatmalı. Genel Başkanın evi sokaklar olmalı. Her gün her saat halkın içinde olmalı. Ankara’da oturup AK Partinin erimesini beklemeye kalkarsanız, Ana muhalefeti İYİ Partiye kaptırırsınız. Siyasetçinin yeri halkın yanı olmaz ise yerinizde sayarsınız. Yerinizde sayarsanız arkanızdan gelen sizi geçer. Öyle göstermelik heyet gezileri ile halkın gözü boyanmaz. Halka dokunacaksınız derdiyle dertleneceksiniz ki halk o enerjiyi hissetsin. Yoksa kendinizi kandırırsınız. Merkez sağdaki boşluğu İYİ Parti mi dolduracak? AK Parti’nin içinde yer alan eski ANAP ve DYP’liler İYİ Partiye akarsa Merkez sağ parti İYİ Parti olur. Sağ gidecek sağ mı gelecek? Bu güne kadar böyle oldu. Sağ gitti sol gelemedi. %65 sağ oyların olduğu bir ülkede sağ gider sol gelir mi? Gelir gelmesine de CHP sokağa inerse gelir. Ankara’da oturmak yerine yurdun her yerine dağılan vekiller ve parti yöneticileri halkın bağrında olmalı. Hazır kazanılmış belediyeler de var. Yerel başarı genel başarıyı getirir. O halde ne olacak şimdi? Hiç vakit kaybetmeden halkın yanına gidilecek. Eski klasik yöntemleri bırakacağız. Ezberlerimiz yıkacağız. HALK partisiysek, Halka dokunacağız. Eskiyen gömleğimizi çıkarıp atacağız. Halkın gömleğini giyeceğiz. Yoksa İYİ Parti iktidara koşar, bizler yine dizlerimizi döveriz.
-
ÖNCE CHP